Okula Uyum Okulla, Öğretmenle ve Arkadaşlarla Bağ Kurmayı İçerir ve Zaman Alan Bir Süreçtir
Anaokulu velilerimiz Uzman Psikolog Funda Akkapulu ile "Uyum Süreci" seminerinde bir araya geldi. Akkapulu ailelere şu mesajı verdi: “Okulla, öğretmenle ve arkadaşlarla bağ kurmayı da içeren okula uyum zaman alan bir süreçtir.”
Dr. Sedat Üründül Anaokulu ve Beylerbeyi Anaokulu velilerimiz Uzman Psikolog Funda Akkapulu ile "Uyum Süreci" seminerinde bir araya geldi.
Okula uyum sürecini kolaylaştıracak konularla ilgili velilerimizle önemli ipuçları paylaşan Akkapulu şu önerilerde bulundu: "Çocukların, uyum sürecinde verecekleri en doğal tepkiler yersiz tepkilerdir. Bunlar bizde kaygı yaratan tepkiler de olabiliyor ancak endişelenmeyin. Çocukların hiçbir şey anlatmaması da bir tepki. Bu aslında iyi de bir şey. Bağımsızlaşmak, kendi sınırlarını belirlemek, özgürleşmek için yaptıkları bir şey. Bu sebeple bu tepki uyum sürecinde onlara yardımcı olan bir sessizlik olarak değerlendirebilirsiniz. Duygular bulaşıcıdır, bu sebeple duygularınızı kontrol edin.”
“Okula uyum süreci, öğretmenle ve arkadaşlarla bağ kurmayı içeren uzun bir süreçtir.”
Okula uyumun, gündelik hayatın okulla birlikte akabilir hale gelmesi anlamına geldiğini ifade eden Akkapulu okula uyum süreci hakkında şunları söyledi: “Uyum süreci dediğimiz şey yetişkinler için birkaç gün gibi düşünülür ama uyum süreci 8 haftalık bir süreçtir. İçinde okulla, öğretmenle ve arkadaşlarla bağ kurmanın da bulunduğu uyum süreci zaman alan bir süreçtir. İlk 3 hafta dalgalı bir şekilde ilerler. Okula giderken ağlamıyorsa vb. gibi süreçleri aileler uyumlanma olarak yorumlansa da çocuğun okul iklimine tamamen alışması gerekmektedir. Uyum sürecini en çok destekleyen şey sabitliktir. 8 hafta boyunca sabitlik önemlidir.”
Okula uyum sürecinde öğrencilerin tepkilerinde farklılıklar olacağının altını çizen Akkapulu, “Okula uyum süreci dalgalı tepkilerin olduğu bir dönemdir. Eğer 2 hafta bittikten sonra davranışlarında bir değişim olmuyorsa okulla iş birliği halinde PDR Uzmanları ile çalışılması gerekmektedir.” dedi.
“Mutlu bir insan olmanın bir koşulu üzülmeyi yönetmeyi bilmekten geçiyor.”
Aileleri en çok endişelendiren şey çocukların ağlaması olduğunu dile getiren Akkapulu konuşmasına şöyle devam etti: “Çocuklarımız mutlu olmasını istiyoruz. Mutlu bir insan olmanın bir koşulu üzülmeyi yönetmeyi bilmekten geçiyor. Bu hayat bize şunu söylüyor, üzülmeyi bil, üzüldüğünde bununla nasıl baş edeceğini bil, bu konuda kendine iç kuvvetler geliştir o zaman mutluluk senindir. Hiç üzülmeden, ağlamadan, incinmeden büyüme, olgunlaşma olmaz. Krizler doğru yönetilirse gelişimi beraberinde getirir.”
“Duygular covidden ya da gripten çok daha hızlı bulaşır.”
Çocuklar okula başlarken ailelerin heyecan duymasının, endişelenmesinin ruhsal olarak sağlıklı bir tepki olduğuna dikkat çeken Akkapulu aileleri şöyle uyardı: “Duygular covidden ya da gripten çok daha hızlı bulaşır. Siz ne hissediyorsanız çocuk da onu hissedecektir. Kaygılıysanız o da kaygılı olacaktır. Ruhsal her türlü tepkinizin çocuğunuza bulaşacağını bilerek hareket edin, bunun dozunu kontrol altında tutmaya çalışmalısınız.”
Çocukların okula uyumlanma sürecinde kendilerini güvende hissedebilmesi için ebeveynlerin evin ritminin, kuralların değişmemesi gerektiğinin altını çizen Akkapulu, anne ve babalara şu önerilerde bulundu:
- Çocuklarınızın hayatında büyük değişiklikler yapmayın,
- Kurallarınızı çok esnetmeyin ya da çok katılaştırmayın.
- Onlara sen okula başladın, abi, abla oldun dememeye çalışın.
- 8 hafta boyunca bugünkü ritminiz neyse (uyumu, yeme, içme) bozmayın.
- Uyku saatlerini düzene koymanızı öneriyorum. Sabah erken uyanmak akşam erken yatmanın tek anahtarıdır.
- Çocuklar okuldan geldiğinde onlara “okulda ne yedin” diye sormayın. Günün nasıl geçti, bugün en sevdiğin şey neydi gibi sorular gayet uygun ama lütfen okulda ne yediğini sormayın.
- Anne ve babaların birbirine destek olmasını bekliyoruz. Biz yetişkinler birbirimize destek olur, iş birliği yaparsak çocuk da uyum süreci çok daha hafifler, rahatlar…
- Çocuğunuzun aynı kişi bıraksın, aynı kişi alsın. Tercihen servise verin. Sabit saatlerde gitmek, gelmek, evi taşımamak, uyku-yemek alışkanlıkları gibi konularda radikal değişiklikler yapmamak bu 8 haftada onun okula uyumlanmasına yardımcı olacaktır.
Çocuk okula gitmek istemezse ne yapmalı?
Çocukların okula uyum sürecinde okula gitmek istememesi ile ilgili durumlar ile de karşılaşabileceklerini dile getiren Akkapulu şu önerilerde bulundu: "Ebeveyn olarak söylemeniz gereken şey buna ben karar veremem, okulun karar verebilir. Öğretmenin izin verirse tamam söz götüreceğim diyebilirsiniz. Kararı siz vermeyin. Götürmeme gibi inisiyatifler almayın."